2 Haziran 2018 Cumartesi

Konya'da Bir Hafta


Duygu yoğunlukları yaşadığım zaman direk yazıya yöneliyorum. Konya yazımı da ne zamandır erteliyordum bu vesileyle yazmak nasip oldu. Bir de fotoğraf çekmeyi biraz abartınca onları eleyip seçmek biraz zaman aldı.

Blog yazımın ilki Konya gezimdi (bknz) tekrar size Konya keşfimden ve anılarımdan bahsedeceğim. Konya'ya 3. gidişim. Öğrenciyken mağaracılıkla uğraşıyordum kamp atmıştık, hey gidi günler hey.

En son ki Adana gezimizden sonra annemlere yine gazı verip Konya’ya gidin bence, Yunus mezun oluyor daha gidemezsiniz evde kalıyor zaten daha rahat olur dedikten sonra ikna oldular. E sonra ben niye gitmiyorum ki deyip biletleri aldık.  Bir haftalık dolu dolu güzelliklerle geçen ailecek bir gezimiz daha oldu.

Annem Mevlana’ya gitmeyi çok istiyordu ilk oradan başladık maalesef türbesi tadilatta olduğu için göremedi. Yine çok kalabalıktı kandil dolayısıyla il dışından da katılım çoktu.

Mevlana'ya giderken Şifa Restoran'ın önünden geçiyorsunuz. Bir diğer gezimde Fırın Kebabı'nı yemiştik. Bu defa tadilatta malesef.







Niye böyle buğulu çıktık ben de bilmiyorum.


Ziyaretimiz bittikten sonra, meşhur Alaeddin tepesine gittik. Oradaki camide tadilattaydı anamla-babam ibadetini yaptı biz de ortalığı gezindik. Belediyeye ait olan çay bahçesinde oturup dinlendik, akşama program vardı onun için oyalandık. 



Alaeddin Tepesindeki caminin içinde yer alıyor.
II. Abdülhamit'in projelerini sakladığı şifreli bir kasa.
Daha sonrasında acıktık ve Ata Kebap ve Etli Ekmek’e gittik. Etli ekmek, bıçak arası Konya halkı tarafından "Mevlana Pide" diye geçen ancak menüye yazmak yasak olduğu için karışık diye adlandırılan pidelerden sipariş verdik. Tatları maalesef çok iyi değildi. Konya’da çok güzellerini daha yemiştim. Ve yan masa ustanın tanıdığıymış onlara gelen salata ve meze çeşitlerini görünce bayağı bir dumura uğradım. 


Mevlana Pidesi, içinde ilave olarak peynir var.
İşletmedeki tek sevdiğim şey.
sıcaklık normalin üstündeydi.

Daha sonrasında sema gösterisi vardı oraya gittik. Hep izlemek istemiştim sonunda denk geldi. Kışın da Şeb-i Arus haftasına denk gelmiştik. İleride param olunca ona da gideceğim. Mevlana Kültür Merkezi’nde görsel bir şölen yaşadık. 
Her dilde " ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol." yazılı.
İzlemeye gelenlerin çoğunluğu olaydan o kadar uzaktılar ki. Mevlevilikte bir ibadet şekliyken arkamdaki teyzelerin olaya sinema gibi yaklaşmaları traji komikti cidden. Konuşmaları, gürültü yapmalarının dışında en son biri keşke çekirdek getirseydik deyince ben dayanamayıp arkaya imalı bir bakış fırlattım. Eminim teyzelerde çok etkilenmiştir😐 neyse onlarda çok durmadan gittiler. 

Bu arada ben de hep sema etmek istemişimdir, biliyor musunuz? Çok meraklıyımdır, mistik şeylere daha çok merakım var. Küçüklüğümden beri ilgimi çekmiştir kıyafetleri, her hareketin dönüşün bir anlamı var bu arada. Çoğu zaman dönmek ifadesini kullanıyoruz ama çok yanlış bir ifade “sema etmek” oluyor daha kapsamlı bilgiyi internetten bulabilirsiniz bilgi vermek benim çok çok haddimi aşan bir şey oluyor. Bir gün belki beni de o kıyafetler için de sema ederken görebilirsiniz.

Huzur veren ney sesi ile birlikte siyah hırkalarla gelirler mezarı simgeler.
Hırkaları çıkarıp 4 kez selamlarlar ve yeniden doğuşu temsil eder.

videoyu izlemek için (bknz)
Konya'daki camilerin gerçekten mimari yapısı çok güzel. Birçok şehirde normal apartman binası gibi yapıyorlar. Ama burada külliye gibi çevre düzenlemesi ve ışıklandırma da çok güzel.


Şimdi efenim biz öğrenci evine gittiğimiz için yemek dolu kolilerin dışında evde de sevebilecekleri yemekleri yapmaya çalıştık. Kardeşim içli köfte canavarı gibi. Annemle birlikte içli köfte yapmaya başladık. Ben salatalıkla yaptım, çok pratik oluyor. Pratik dediysem de yılların pratikliğini yine de geçemiyoruz tabi. Ben 1 tane yapana kadar annem neredeyse 3 tane yapıyor.

Kabak ve patlıcan oyacağı gibi aparatlar var ya şu an salatalığı da bir nevi öyle kullanıyorum. Daha düzgün oluyor. Bezeleri elimle açmak yerine salatalıkla daha düzgün açıyorum delmeden 😝



Zafer tarafında evler genelde büyük bahçe içerisinde ve bol meyve ağaçlı. Mevsim olarak o kadar uygundu ki ağaçlara çıkmamak ne mümkün.


Sanırım ağaçta erik bırakmadım.
Sonraki gün merkeze gittik kardeşimin mezuniyeti dolayısıyla ona alışveriş yaptık. Kule AVM’ ye çıktık beklentim, görüş alanı daha iyi olan bir yerdi. Ama beklentimi karşılamadı. 42. kata asansörle çıkarken kulağınızdaki basıncı hissediyorsunuz. Yalnız terasına girmek paralı ve bence çok saçma. Felaket sıcak günlerden biriydi yine.
kuleden manzaralar




Ayaklarım yere kavuşsaydı çok daha iyi bir poz olacaktı. 😅

Gittiğimiz her yerde babam kendi telefonuyla hep tek çekilmek istedi.
O yüzden bütün fotoğraflarda yüzüne emoji koyasım geliyor. 😌



asansör selfie
Alışveriş bittikten sonra yemek zamanıydı. AVM’de yiyelim dedik. Birçok ünlü markanın (Baydöner, HD İskender, Hacıbey İskender) iskenderine herkes bayılırken ben sevemiyorum. Doğranmış ekmeğin üzerine makineyle kesilmiş döner seriliyor üzerine de salça. O kadar yavan ve tatsız ki. Merak ediyorum Bursa’da da öyle mi? Alışık olduğum damak zevki; ekmeğin ve etin salça ve yağla bayağı harmanlanmış hali. Ben gobit ekmekte döner aldım gayet iyiydi tadı. Ama bizimkiler aç olduğu için mecburen yedi maalesef. 


tatsız, tuzsuz bahsi geçen iskender
Tramvay hattı; bizim gittiğimiz yer ilk duraktan son durağa 😡



Daha sonra Japon Parkı’na gittik. Hani bulmacalarda çıkar ya “Japon Süsleme Sanatı”  cevap: İkebana. Onların türevlerini gördük. Suyu biraz kirli olsa da gayet güzel bir parktı. Hava bayağı serinlemişti. Burada mola verip çay içtik.

Yani güzel bir poz verselerdi çok güzel bir fotoğraf olabilirmiş.



Aç olsam suşiyi kesinlikle denerdim.

yorgunluğun yüze ifadesi





Bulmuşum güzel ortamı tabiki seriye bağlarım fotoğraf çekmede.



komiğim- komiksin- komik






Konya biliyorsunuz bisiklet şehirlerinden biri. Konya’ya girdiğimizde uyuyordum uyandığımda mavi yolları görünce, Konya’da olduğumuzu anladım.


Şehrin birçok yerinde bisiklet noktaları var. Hatta öğrencilere ilk yarım saat ücretsizmiş. Tüm gün hiç para vermeden bisiklet noktalarında bisikleti değiştirerek gezebilirsiniz 😁😁(Öğrenci kafası)


Bir başka gün ise Meram Bağları’na gittik. Kışın gittiğimizde acayip soğuk olduğu için fazla kalamamıştık. Konya araba isteyen bir şehir, çünkü mesafeler birbirine çok uzak. Biz de Anıl’ın arabasıyla gezindik. Ve tabiki yine Eyübo kullandı. Şansımıza yağmurlu bir gündü. Ve felaket gök gürültüsü vardı. Kafem adındaki mekanda oturduk. Ben Höşmerim yedim. Höşmerim tatlısı Balıkesir’e ait tatlılardan biriydi. Canım Mufo’cum sayesinde çok yerdik. Bu höşmerim farklıydı ama. Un helvası gibi ama farklı bir tat vardı sütün tadı ve özel bir baharat vardı bence. Konya’daki birçok alan belediyeye aitmiş. O yüzden daha hesaplıydı ve gerçekten iyi hizmet veriyor. Diğer Konya gezimde de bahsetmiştim. Gayet temiz bir şehir.


tolga abi eksik 😂
sizce de Hugo'ya benzemiyor muyum?




Konya yazılarına doyamayan biz.







höşmerim helvası
Daha sonra çok yakındaki 80 Günde Devri Alem Parkı’na gittik. İstanbul’daki Miniatürk gibiydi. Çok büyük bir alana kurulmuştu. Hava yağmurlu olduğundan çok hakkını vererek gezemedik. Ama hep dilek diledik gerçeklerini de görürüm inşallah diye. Dinozorlar ve çizgi film karakterleri de vardı. Aileyle gidilecek çok güzel bir ortam. Özellikle çocuklu aileler için.
Hindistan en çok gitmek istediğim ülkeler arasında. Umarım Tac Mahal'i görebilirim ben de.




bir zamanlar yaşamış olmaları çok ürkütücü



en sevdiğim karakterler.

Selam Shrek


Eve döndüğümüzde ise babam bize ziyafet çekti, uzun zamandır bu kadar iyisini yapmamıştı. Çiğköfte severler burda mı? Sofranın bereketi güzel oldu hep birlikte güzelce yedik eğlendik.

Güzel ömürleri gelecekleri olsun.
Uzun geçen kıştan sonra bu geziler bana o kadar iyi geldi ki, kafamı dağıttım, kendime geldim. Başkalarının yüklerini üzerimden attım. Haa merak etmeyin çok sürmüyor zaten. Yine başka sıkıntılar, varoluşsal sancılar beliriveriyor çok geçmeden.

Hep arkadaşlarla olmaz ailenizle de gezmeyi ihmal etmeyiniz. Onları hayatın gerisinde bırakmayın. Bir zamanlar sizi dahil ettikleri gibi sizin sıranız geldiğinde siz de onları hayatın içine dahil edin. 👋













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder