23 Mart 2019 Cumartesi

Harput Tırmanış

Bahar gelince faaliyetler başlar.

Yine yapmaktan keyif aldığım uğraşlarla geçen bir gündeydim. Biraz kilo almış, biraz hantallaşmış halimle yine de eğlenceli bir gündü.
Harput'a tırmanışa gittik. Hem de yeni üyelerin eğitimine devam ediyoruz.

Asmaaltı Kahvehanesinde kahvaltı ile güne başladık.
Katılımcılarla birlikte Harput Kalesi arkasındaki tırmanış rotalarımızın olduğu yere gittik. Önce bir bilgilendirme yapıldı sonrada rotaları açtık ve teker teker tırmanışlar başladı.


Mor mu? o benim olmalı!
Trol benim işim ☺



Malatya'dan çok sevimli bir çiftimiz gelmişti. Resmen bizi yedirip içirip gittiler. Güzel sohbetler ettik tanıştık bundan sonra daha çok birlikte etkinlikler yaparız inşallah.


Ooo sucuk ekmek mi? Alırım bir ekmek ☺


Çorap reklamları için yeni yüz!

Tırmanışlar devam ederken biz yememizden hiç ara vermedik sürekli bir şeyler yedik. Sonra neden tırmanamadım? O göbekle nasıl olacaktı pardon???
Belki bir gün Arizona!
Tırmanmayı denedim tabi ki ama başarılı olamadım. Üzüldüm buna eskiden rahatlıkla çıkabildiğim yerlerden çıkamamak üzdü. Tembellik, hantallık...
Tırmanamayınca şebeklik yapmak farz oldu.

En iyi bildiğim poz verme işine giriştim bende.

Spiderman!
Batu'yu bugün kıskandım. Ona hayran oldum, takdir ettim o tırmanırken. Adam hakkını veriyor ne diyeyim. 
Bazıları da güneşlenmeye gelmişti.


Ben de keyfini sürdüm, doğanın, güneşin, toprağın. Yine bronzlaşma katsayım arttı. Şimdiden "kara kız" moduna döndüm.






Ormantik fotoğraf çekme çabaları

Tırmananları izlerken boş durmadık!

Bence örükler yakıştı

Ayaklarımda toprakla güneşle temas etsin istedim.
Tırmanış bittikten sonra toparlandık, sonra karşı kayalıklarda bir adam dikkatimizi çekti. Bir an intihar edecek diye korktum. Sonra bir baktım namaz kılmaya başladı. Ekipten bazıları yargıladı ama bizden farkı yoktu bence. Sevdiği şeyi sevdiği yerde yapıyordu. Kime ne? Kendi oluşturduğu "nirvanasına" ulaşmıştı belki de.



Bayrağı selamlayıp vedalaştık.

Güzel, eğlenceli, sorunsuz, özlediğim bir etkinlik oldu. Nicesine... 

22 Mart 2019 Cuma

İş Bulayım Derken Türkiye'yi Gezmek


İnsanlar genel de gezmek için ya da iş seyahatleri için il il gezer. Ya ben? "Bilmediğim şehirleri gezmekten çok keyif alırım." sözüm hayatımda çok etkili sanırım.

Gün geçmiyor ki Türkiye'nin bir ucundan bir ucuna gidiyoruz ne için? İşimiz gücümüz olsun efendim, kendi paramızla geçinelim, kimseye muhtaç olmayalım, kendimize, ailemize, vatanımıza milletimize faydamız olsun, üretelim diye.
Gelin görün ki en verimli çağlarımız üreterek değil neyi ölçtüğü bilinmeyen sınavlarla heba oluyor. İnsanlar genel olarak çalışıp gezmek için para harcar. Günümüzde "BİZ" ise para kazanmak yani iş bulmak için para harcıyoruz. Yol parası, kalacak yer parası yediğin içtiğin derken asgari ücretin yarısı hobaaaa gitti. Yani artık belli bir gelir seviyesine sahip bir aileniz yoksa iş de bulamayacak seviyedesiniz!

Neyse biz gelelim "hem ziyaret" kısmına. Güneydoğu' da birçok şehri gezdim ama doğuda ilk defa en uç şehre gidiyordum. Bu defa çok rahat ve sakindim ya da bir kabulleniş duyarsızlaşmaydı benim için.

Iğdır'a giriş
Iğdır sıcak olur dedi Zehracım o yüzden kalın bir şey almadım. Kars'a vardığımızda -12' ydi. Yandın Mehtap dedim neyse ki Iğdır öyle değildi hatta çok sıcaktı. Bronzlaşma sezonuma erken girdim.




Karşınızda Büyük Ağrı- Küçük Ağrı
Iğdır ile ilgili internetten araştırma yaparken; elması, kayısı meşhur yazıyordu. Birde "Leylek Şehri" olarak anılıyormuş. Doğuda olmasına rağmen karasal iklime sahip değil Iğdır (Coğrafya derslerimiz sağ olsun) yaşayarak da görmüş oldum. Sıcak olduğu için de leylekler genel olarak burada göç etmeden de kalırmış. Gün boyu başım havada gökyüzünde ağaçlardaydı. Bir umut leylek görürüm diye. Onu geçtim Leylekli bir heykel varmış onu bile bulamadım.

Ay başında Edirne ziyaretimde hocam bana bir bileklik hediye etmişti. Bulgar adetinde "Marteniçka" adı. Mart ayında "mütevazi" bir dilek diliyormuşsun. Umarım benim dileğim bu sınıfa giriyordur! ☺ Sonra leylek gördüğünde bu bilekliği söküyormuşsun bir gül ağacına veya ilk açan çiçeğe bağlıyormuşsun. Çok çabaladım bu bilekliğin Iğdır'ın havasına suyuna toprağına karışsın diye ama olmadı. Neyse mart ayı bitmeden umarım leylek görürüm.

Marteniçka!
Zamanlamam çok iyiydi aslında şehri gezecek kadar vaktim vardı. Keşke Google haritamı açıp kendi bildiğimi yapsaydım kimseyi dinlemeseydim. Gideceğim yerlere herkes çok uzak yürüyemezsin dediler. İnsanlarla olan uzak anlayışımız çok farklıymış onu anladım. Birde aman canım şoför amcalar bana iyilik yapacağım diye yanlış yere götürünce bayağı zaman kaybettim. Yine de etrafa bakındım neler görebilirim ne bulabilirim diye.


Bir pazar buldum oradan sadece leylekli magnet alabildim evrennnn dileğimin kabul olması için sayılır mı bu leylek ☺


Iğdır sınırlarına girince ilk fark ettiğim bisiklet kullanan bıyıklı uzun pardösülü amcalar. Şehirde o kadar fazla ki algıda seçicilik mi dersiniz bilmem de çok hoşuma gitti.







İletişim kurduğum insanların ise çok kibar ve düşünceli oluşuydu. "O" doğunun sahiplenen ilgilenen misafirperverliğini burada en dibine kadar gördüm. Gerçi fazla ilgilenmeleri beni başka kampüse götürmüş olsa da olsundu orayı da gezmiş oldum. 

Şehrin her yerinden Ağrı dağını görebiliyorsunuz. Üniversite ise dağın eteklerine kurulmuş. Dönüşte Kağızman yolundan döndük ve dağlara tırmanmak ile dağların arasından geçmek çok farklı duygularmış onu fark ettim. Kasvetli geldi açıkçası.





21 Mart'tı kesin "Nevruz" kutlamaları olur dedim. Hatta gezdiğim caddelerin birinde yollar kapanmıştı. Aaaa işte burası dedim kutlanan yer diye. Bekledim biraz ama bir icraat olmayınca devam ettim yoluma. Şoför amcalarla sohbet ederken sordum "nevruz kutlaması yok mu" diye akşam olur, bu saatte olmaz bizim kutlamalarımız çok güzel olur dedi. İstersen sınavdan çıkınca seni de alalım dedi. Ama maalesef benim dönmem gerekiyordu. Sonra şoför amcalar kendi aralarında eski kutlanan nevruz kutlamalarını yad ettiler. Sokakta insanlar birbirine "iyi bayramlar" diye sesleniyordu çok hoşuma gitti. Hoşgeldin güzel bahar! Bize bereket, şans, uğur, iş, para, aşk getir!





Nereye gitsem diye düşünürken.
Devekuşu çiftliği
Artvin dönüşünde olduğu gibi Erzurum'a gidip Elazığ'a geçtim. Yolda tabi ki yine muavin koltuğu benimdi ama bu defa benim gibi sınava giren kızlarla paylaştım. Şoför amca ile sohbet muhabbet, muavinin bize hadi kahveniz de benden deyip yolculuğumuzu tamamladık. 





İran en merak ettiğim ülkeler arasında bu tabelayı görünce bu isteğim için çaba sarf etmem gerektiği hatırladım. Hadi buraya da somutlaştıralım da olsun bir gün bu isteğim.


İran yazımı yazmak dileğiyle...




18 Mart 2019 Pazartesi

Şahinkaya Bisiklet Turu



Heyyy ben geldim.

Evet gezdiğim zamanlar oldu o gezilere ait materyaller topladım ama bu yazımdan sonra fark ettim ki ben yazmak istememişim,  mutlu olmamışım o gezilerden.

Tipim kayık, saçlar süpürge, burun kızarık, ağzım gözüm birbirine girmiş, hiç iyi çıkma kaygım olmayan fotoğraflarım var ama mutluyum.

Başlıyoruz cınım ☺
Kışın ağırlığını atıyoruz tekrardan yeşilleniyoruz sanırım. Uzun bisiklet sürüşlerine başladık. 17 km'lik bir sürüş gerçekleştirdik. ( Bizim kampüs içinde gidişlerimizi sayarsak daha fazladır.) Rüzgar resmen bizi tokatladı ama olsundu güzeldi hissetmek.

Sabah 10.00’da harekete başladık. Uzun zamandır bu kadar uzun bir sürüş yapmamıştım. Bir yokuşta sadece bacağıma bıçak saplandı gibi oldu onun dışında performansımı sevdim. Ama daha çok sürmeliyim. İnsan kendine iyi gelen şeylerden mahrum bırakmamalı kendini!
Akşamdan patates haşlamıştım sabah sosladım, termosuma çay koydum, elma aldım, kuru dut ve dahası. Patatesleri yiyememek içime dert oldu. Gençlik spordan da katılım olmuştu. 35 kişilik kalabalık bir sürüş oldu. Sorunsuz, eğlenceli, hareketli…




Daha yüz yüze tanışamadığımız Dilan’da Şahinkaya köyünde oturuyordu gelince haber et dedi. Köye girerken de çıkarken de "DİLANN" diye bağırdım ama karşılığını bulamadım. Sonradan mesaj attı tembel uyuyordum diye. ☺☺



Bu köyde bir manastır var ve oraya ziyarete gittik. 
"Surp Kevork Manastırı"


Harap edilmiş yıkılmış, bakmaya değer görülmemiş kaderine bırakılmış bir yer. Ahkam keserken geçmişimize saygı duymalıyız deriz ama uygulamada bunu hiçbir zaman yapmayız. İnsan olarak anılmak bilinmek en temel isteğimiz diye düşünüyorum. Şu an sosyal medya bu isteğimizi kolaylaştırıyor. Sürekli fotoğraflarımızı, yaptıklarımızı paylaşıyoruz benim de şu an yaptığım gibi yazılar yazıyoruz. Bir hacker bir gün hesabınızı ele geçirip her şeyinizi sildiğinde hiçbir iz bırakmadığında ne hissedersiniz? Anılar silinmemeli, yok olmamalı!


Evet muzip günümdeyim!








Alttan çek uzun görüneyim dedi 




definecilerin mekanı olmuş!



Manastır ile daha detaylı bilgiler için Hakan’ın bloğuna bakmanızı öneririm. Link ↓↓↓↓







yüzü de görünseydi çok iyi bir foto olacaktı 

korku filmi sahneleri gibi ağaçlar

batucum

Manastır dönüşünde köydeki kahvehanede mola verdik. Sobanın başında ısındık, çay içtik. Bıyıklı bir amca ile iletişime geçmeye çalıştım ama başarılı olamadım ben de dut ikram ettim o yedi ben yedim. Umarım şeker hastası değildir iyi bir şey yapmaya çalışırken batırmamışımdır inşallah. Fotoğrafını da çekmek istedim ama konuşamadığım birinin izin istemeden fotoğrafını çekmeyi doğru bulmadım. Sağlıcakla kal beyaz bıyıklı amca.





kızarık burna çay iyi geliyomuş diyollaa.

Dönüş yolunda çayda çıra mahallesinden döndük dolmuşla dere tepe düz gittiğimiz yollardan bisikletle ilk defa geçtim. Sonra mesire alanına doğru geçtik. Yaaa o iniş aman Allah’ım bir ara panikleyip frenlere sıkı basınca bisikletim kayıp yalpaladı ve acayip tırstım neyse kazasız bir turu daha tamamladık. Yeni insanlar tanıdık, ruha birtakım iyi gelen şeyler yaptık.

ağzı açık sevindirik model






Yanık salçalı köfteyle taçlandırdık turumuzu
Resimdeki tüm kırmızıları bulun!

Bazıları için amaçsız ve saçma geliyor, yargılıyorlar. "Bu yorgunluğa değer mi” diyorlar. Valla değdi!
Kendimi iyi, mutlu, huzurlu hissediyorum. Kas ağrılarımın değerini biliyorum!

Bilmem belki sizlerde bir gün perde yıkamaktan, koltuk takımı almaktan, size sahte gülümseyen  insanlarla vakit geçirmekten vazgeçip ruha iyi gelen şeyler yapmayı denersiniz.

Takipte kalın!