26 Mayıs 2017 Cuma

19 Mayıs Gençlik Buluşması





Anadolu’da bir gelenek vardır, yeni doğan bebeğin göbek bağı olması istenilen karakter ne ise ona uygun yerlere gömülür. Örneğin üniversite, cami vb. Benim ki ne mi olmuş? Kaybolmuş😅 Yolların beni çağırması bu yüzden. Bayağı geziyor anlaşılan göbek bağım çünkü hala bulamadım. Samsun’da beni kendine çağırdı. O kadar plan yapıp gidemeyip hiç hesapta yokken Samsun’a bir koşu gidip geldim. İyi de yaptım.

Kızılay Gençlik Kollarına dahil oldum. Arkadaş "ben yoğunum gidemeyeceğim sen gider misin?" dedi. O da keşfetmişti beni. Hayır diyemediğimi gezmeyi sevdiğimi. Ve hooop biletler alındı ben çantamı hazırladım ve gittim. Öncesinde Samsun örgütlenmesiyle iletişim kurduk ve bize havanın soğuk olduğunu ona göre hazırlık yapmamız söylendi. Ancak ben dedim ki ne kadar soğuk olabilir, Ayaz olacak değil ya deyip çantama ilk mayomu ekledim 😝 çünkü kampta havuz vardı ve denize sıfırdı. Ama şom ağzımla tüm ayazı Samsun'a çekmiştim. Havuzda da tadilat vardı.

Samsun terminaline ilk indiğimde bekleme noktasına gittim. Güvenlikteki abiler mola vermiş yemek yiyorlardı. Yemeklerini benimle paylaşıp bir de bana çay ısmarladılar. O an Samsun gezimin iyi geçeceğini anladım. Başka illerden gelen arkadaşlarla birlikte Atakum Kızılay Kampı’na geçtik. Bizi bekleyen arkadaşlarla tanıştık ve yatacağımız yerlere geçtik. Öncesinde tadilat olduğundan o gece zor geçti çok soğuktu. Sabahında 81 ilden gelen temsilcilerle çok güzel bir kahvaltı yaptık. Açık büfe mantığından sınır koymuyorum kendime. Salopetimi de bilerek giydim. Göbeğimi de kapamıştı. 
Bu peynire bayıldım.
Atatürk heykeliyle başladık gezimize, daha sonra kent müzesine geçtik. Görevli öğretmenimiz bize çok güzel sunumlar yaptı. Bazı insanlar konuşmayı çok sever. Sorduğumuz sorunun cevabı evet/hayır ile verilebilecekken uzun uzun cümleler kurmayı seven insanları doğru mesleklere yönlendirmemiz gerekli diye düşünüyorum. Bu öğretmenimizi dinlerken ben çok keyif aldım.

Atatürk Heykeli 
Milli mücadeleye destek sağlamak için yapılan ilk afiş çalışması.
Anlatılırken etkilenmeyen yoktur sanırım.
Daha sonrasında bandırma ya geçtik çok güzel fotoğraflar çekildik o ruhu yaşamaya çalıştık. Birçok toplu fotoğrafta ben yokum olsamda görünmüyorum zaten 😝 Bize eşlik eden bir fotoğrafçı abimiz vardı herkes deli gibi fotoğraflar çekilmiş. Ama ben bu gezimde fotoğrafla vakit harcamak istemedim. Anı yaşamak istedim keyif almak istedim. Bol bol insanları ve davranışlarını gözlemledim.Mimiklerini, komplekslerini, gülüşlerini... Kişisel bir tezim var onun için materyaller topladım kendimce.


Oijinali değil. Biliyorsunuz orijinali imha edilmiş.

Aaa Orhan Veli mi?
evet 'o'
Tanır, her yerden cımbızla çekerim.
(İşitme engelliler için de ayrı bir kioks hazırlanmıştı 🙏 )
(Ayrıca müze nasıl olurmuş gelin burayı gezin.)


rengarenk evler
Sonrasında Amisos Tepesine gittik. Şehrin denize konumuna bayıldım. Huzur buldum ben. Bazı şehirler sizi ürkütür, üzerinizde kötü etkiler bırakır ama bu şehir tamamen huzurluydu. Burada Yalı isimli mekanda bizim için önceden hazırlanmış pideleri yemeye gittik. Bazı arkadaşlarımız hakkından fazlasını yiyince (!) bazılarımız çok fazla bekledi, aç kalanlar oldu, Ahmet hoca ve işletme müdürü mahcup oldu. Samsun’un pidesi meşhurmuş. Ama daha önceki yazılarımda da yazmıştım taş fırın kültürüne sahipseniz her yerin pidesini kolaylıkla beğenemiyorsunuz.

oralarda bir yerlerdeyim.
Habip hocamızın Samsun’da yaptığı bir tv programına da konuk olduk. Benim yüzüm elim kulaklarım ve burnum programda uzun uzadıya incelendi. Uzun burnum tuttuğunu koparan bir özelliğe sahipmiş. 13. dakikadan itibaren beni izleyebilirsiniz. Hocamız " uzun boylular saf olur." deyip dolaylama yaparak zariflik yaptı.🙈


"Kaderden Aşka Yüzdeki Gizem" adlı programdan
Sonrasında 19 Mayıs Gençlik Yürüyüşü'ne dahil olduk. Yürüyüş planında bir yerimiz bile yoktu. Apışıp kaldık bir kenarda derken ne ara öne hata protokolün önüne geçtik ben de anlamadım. Bilmediğim şehirlerde tanımadığım insanlara el sallamak yaptığım rutinler arasındadır. Samsun halkını da  gün boyunca bayağı selamladım. Samsun halkı da yürüyüşümüze balkonlarından destek verdiler.

Yürüyüş boyunca arkasındaydım. Arkadan da görünen orijinal bıyıklar 🙆

Daha sonrasında biz kampımıza döndük. Kampta bizim için hazırlıklar başlamıştı. Kamp ateşimiz kuruluyordu. Mangal yakılmaya başlamıştı. En güzel kısmı neydi biliyor musunuz? Kimse hizmet beklemiyordu. Herkes bir işin ucundan tutuyordu. Standartlarımız çok mu yüksekti kesinlikle hayır. Belki başka bir ortam olsaydı herkes sızlanabilirdi ama burada herkes halinden memnundu. Ve görevli arkadaşlarımız maaşlı çalışan olsaydı bu şekilde bizimle ilgilenmezlerdi. Güzel yürekli insanlara buradan tekrar selam olsun. Soğuktan güneş enerjileri işlevsel olmayınca bize "kuaföre gitmek ister  misiniz, saçlarınızı yıkamak isterseniz yardımcı olalım." diye gelip soran ince düşünen  insanlar tanıdık.

Çok güzel bir sucuk ekmek yedik. Tadı muhteşemdi. Doymadık tabiki sıraya girip ikinci ekmeğimizi de yedik. Sedat abi torpilini unutmayacağım 😉 Çay, sohbet, müzik, kemençe, tulum, gitar, keman… Horon bile çektim. Gece uzundu, eğlencemizi kelimeler anlatmakta yetersiz kalır. Sonrasında yavaş yavaş odalarımıza dağılmaya başladık. Kamp alanında bir de kümes vardı. İlk defa paçalı tavuk ve horozlar gördüm. İlk geldiğimiz gece de 4'ten itibaren öten horoz bu gece hiç uyutmadı. Üç kere çıkıp kovaladığımı biliyorum. En sonuncusunda bizim kapının önünde horoz oturmuştu tavuklarda etrafında şölen yapıyordu.
malum horoz

Sabah erken uyanıp toplanma yerine gittim şoför abi neredesiniz dedi. Saat anlaşmazlığı olmuş. Biraz fazla beklemiş. Baktım kahve makinesi var kahve var. Ne duruyorsun helva yapsana mantığında sabah kahvemizi yaptık içtik yetmedi bir de fala baktık 🙋

Bugün kahvaltımızı farklı bir mekanda yaptık. Trabzon muhlaması/mıhlaması yedik çok güzeldi. Burada sunum yapıldı, mola verdiğimizde bisiklet sürüp sahilde biraz yürüdük. Sağlık bakalığının projesiyle biliyorsunuz illerde bisiklet dağıtıldı. Ancak bir çok ilde torpillilerine dağıtıldı. Ama Samsun’da halka açık olarak kimlik karşılığı bu bisikletleri kullanabiliyorsunuz. Tebrikler ve teşekkürler Samsun.

tadına doyamadığımız muhlama



Daha sonrasında panele katıldık, madde bağımlılığı ile ilgili sunum oldu. Gecikmeli olarak valimiz geldi ve konuşma yaptı. Feminist olunca bazıları için güzel bir konuşma olmuştur ama benim beynimde zonkladı. "Türk Yıldızlarının başında bir kadın var biliyor musunuz?" diye bir cümle kurdu sayın valimiz. Tabi ki bir art niyet içermiyordu ve iyi bir şey dedi aslında. Ama ataerkil toplum oluşumuzun etkisi ve bilinçaltımıza kodlanmış şeylerden dolayı sanki kadınlar başarısız ama olağanüstü bir başarı sağladığı düşünülüp takdir edilmesi gerekiyormuş gibi hissediyoruz. Başındaki kişi erkek olsaydı bu vurgu yapılmayacaktı. Erkek pilot, erkek öğretmen gibi bir ayrım yapmıyorsak ve vurgulamıyorsak, kadın pilot, kadın doktor diye de vurgulamamıza gerek yok. Biz kadınlara çok iş düşüyor. Kadın öğretmen, kadın doktor  algısı yerine Saniye öğretmen, doktor Işılay, avukat  Meltem algısını oturtmalıyız. Görünürde sayımızın az olması bizi başarısız kılmaz!

Hava şartlarından dolayı bir gün önce iptal olan Türk Yıldzları ve Solo Türk gösterileri bugün gerçekleşti. Göğsümüz kabararak büyük bir coşkuyla izledik. Farklı illerde arkadaşlarınızla toplaşmak çok güzeldir. Beynimizi şaşırtmak lazım bazen.  Burak’la da birbirimizi bulduk beraber izledik. Sonrasında ben kendi ekibime döndüm ve vapur gezisine başladık. Vapurda yemek, müzik eğlence, güzel manzara…
kendilerine "meşhur masa" diyorlardı bu akşamki konukları bizdik.



Bunlar yetmedi bir de kamp alanına gidip yine orada da ateşi yaktık eğlenceye devam ettik. Her kültürden müzik, dans. Son gecemizdi artık.


Çekildiğinden habersiz fotoğrafımın metaforu oldu balıkçı.
Sabahında diğer günlerin aksine çok güzel bir hava vardı. Erken uyanıp sahile gittim. Çok zorlasam denize girilebilirdi. Ama mahalle baskısından yapamadım sadece ayaklarımı suya sokmakla yetindim. Çok güzel deniz kabukları topladım. Şüheda bana eşlik etti sonrasında beraber sohbetler ettik yol boyu. Yavaş yavaş millet uyanmaya başladı toparlanmaya başladık hep beraber yine işin ucundan tutup kahvaltımızı yaptık. Ve vedalaşmalarımız başladı. Sonrasında grup grup terminale geçtik. Alkışlarla oyunlarla birer birer birbirimizi yolladık.

Her zaman umudumu korurdum ne safsın diyenlere inat. Samsun buluşmasından sonra umudum daha çok arttı. Selam olsun yüreği güzel olan ‘O’ insanlara. Yolumuz tekrar tekrar kesişsin.
Bu organizasyonda yer almamı sağlayan Enes’e başta teşekkürlerimi iletiyorum. Daha sonrasında Samsun’da tanıdığım güzel insanlara bizi şımarttıkları için teşekkürler.
Tam olarak tabiki gezemedim benim için yaptığım teknik gezilerden biriydi. Gittiğim şehrin ara sokaklarını, kültürlerini, insanlarını bilmek ve tanımak isterim. Genel çıkarımlara varmaya çalışırım. 

Samsun umarım yine yollarımız kesişir.
Eklemelere doyamadım. Herkesten her yerden biraz fotoğraf aşağıda devam ediyor.





bütün fotoğraflarımızı trolledi.
güzel bir kapanış olsun 🙋

EK: Haklı serzenişler olarak teşekkür etmediğim bu programı bize hazırlayan Nurdal Abimiz (Nurdal Durmuş), Semanur ve Merve Hanım ile birlikte ismini bilmediğim nice emekçilere teşekkür ederim.
 


6 yorum:

  1. Teşekkürler Mehtap hanım
    Yine güzel bir paylaşım olmuş.
    En kısa zamanda yeni maceralarınızı bekliyoruz ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için Batuhan Bey. beraber maceralarımız olur belki?

      Sil
  2. Okudukça kendim gitmedigim icin sevindigim bir ani olmuş neden mi ben gitseydim herkes bu guzel yazidan ve anlatimdan mahrum kalacaktı. Harika bir paylaşım. Devamini görmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum. Yazmak için daha istekli olacağım.

      Sil
  3. Güzel anlatım Mehtap tebrikler:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vakit ayırdığın ve beğendiğin için teşekkür ederim :)

      Sil