Anadolu’da bir gelenek vardır, yeni doğan bebeğin göbek bağı
olması istenilen karakter ne ise ona uygun yerlere gömülür. Örneğin üniversite, cami vb.
Benim ki ne mi olmuş? Kaybolmuş😅 Yolların beni çağırması bu yüzden. Bayağı geziyor
anlaşılan göbek bağım çünkü hala bulamadım. Samsun’da beni kendine çağırdı. O kadar plan yapıp gidemeyip
hiç hesapta yokken Samsun’a bir koşu gidip geldim. İyi de yaptım.
Kızılay Gençlik Kollarına dahil oldum. Arkadaş "ben yoğunum
gidemeyeceğim sen gider misin?" dedi. O da keşfetmişti beni. Hayır diyemediğimi
gezmeyi sevdiğimi. Ve hooop biletler alındı ben çantamı hazırladım ve gittim. Öncesinde Samsun örgütlenmesiyle iletişim kurduk ve bize havanın soğuk olduğunu ona göre
hazırlık yapmamız söylendi. Ancak ben dedim ki ne kadar soğuk olabilir, Ayaz
olacak değil ya deyip çantama ilk mayomu ekledim 😝 çünkü kampta havuz vardı ve
denize sıfırdı. Ama şom ağzımla tüm ayazı Samsun'a çekmiştim. Havuzda da tadilat vardı.
Samsun terminaline ilk indiğimde bekleme noktasına gittim. Güvenlikteki
abiler mola vermiş yemek yiyorlardı. Yemeklerini benimle paylaşıp bir de bana
çay ısmarladılar. O an Samsun gezimin iyi geçeceğini anladım. Başka illerden
gelen arkadaşlarla birlikte Atakum Kızılay Kampı’na geçtik. Bizi bekleyen
arkadaşlarla tanıştık ve yatacağımız yerlere geçtik. Öncesinde tadilat
olduğundan o gece zor geçti çok soğuktu. Sabahında 81 ilden gelen temsilcilerle
çok güzel bir kahvaltı yaptık. Açık büfe mantığından sınır koymuyorum kendime. Salopetimi
de bilerek giydim. Göbeğimi de kapamıştı.
Bu peynire bayıldım. |
Atatürk heykeliyle başladık gezimize, daha sonra kent
müzesine geçtik. Görevli öğretmenimiz bize çok güzel sunumlar yaptı. Bazı insanlar
konuşmayı çok sever. Sorduğumuz sorunun cevabı evet/hayır ile
verilebilecekken uzun uzun cümleler kurmayı seven insanları doğru mesleklere
yönlendirmemiz gerekli diye düşünüyorum. Bu öğretmenimizi dinlerken ben çok
keyif aldım.
Atatürk Heykeli |
Milli mücadeleye destek sağlamak için yapılan ilk afiş çalışması. Anlatılırken etkilenmeyen yoktur sanırım. |
Daha sonrasında bandırma ya geçtik çok güzel fotoğraflar
çekildik o ruhu yaşamaya çalıştık. Birçok toplu fotoğrafta ben yokum olsamda
görünmüyorum zaten 😝 Bize eşlik eden bir fotoğrafçı abimiz vardı herkes deli
gibi fotoğraflar çekilmiş. Ama ben bu gezimde fotoğrafla vakit harcamak
istemedim. Anı yaşamak istedim keyif almak istedim. Bol bol insanları ve davranışlarını
gözlemledim.Mimiklerini, komplekslerini, gülüşlerini... Kişisel bir tezim var onun için materyaller topladım kendimce.
Oijinali değil. Biliyorsunuz orijinali imha edilmiş. |
Aaa Orhan Veli mi? evet 'o' Tanır, her yerden cımbızla çekerim. (İşitme engelliler için de ayrı bir kioks hazırlanmıştı 🙏 ) (Ayrıca müze nasıl olurmuş gelin burayı gezin.) |
rengarenk evler |
Sonrasında Amisos Tepesine gittik. Şehrin denize konumuna
bayıldım. Huzur buldum ben. Bazı şehirler sizi ürkütür, üzerinizde kötü etkiler
bırakır ama bu şehir tamamen huzurluydu. Burada Yalı isimli mekanda bizim için
önceden hazırlanmış pideleri yemeye gittik. Bazı arkadaşlarımız hakkından
fazlasını yiyince (!) bazılarımız çok fazla bekledi, aç kalanlar oldu, Ahmet hoca ve işletme müdürü mahcup oldu. Samsun’un pidesi meşhurmuş. Ama daha önceki
yazılarımda da yazmıştım taş fırın kültürüne sahipseniz her yerin pidesini
kolaylıkla beğenemiyorsunuz.
oralarda bir yerlerdeyim. |
Habip hocamızın Samsun’da yaptığı bir tv programına da konuk
olduk. Benim yüzüm elim kulaklarım ve burnum programda uzun uzadıya incelendi. Uzun
burnum tuttuğunu koparan bir özelliğe sahipmiş. 13. dakikadan itibaren beni izleyebilirsiniz. Hocamız " uzun boylular saf olur." deyip dolaylama yaparak zariflik yaptı.🙈
"Kaderden Aşka Yüzdeki Gizem" adlı programdan |
Sonrasında 19 Mayıs Gençlik Yürüyüşü'ne dahil olduk. Yürüyüş planında
bir yerimiz bile yoktu. Apışıp kaldık bir kenarda derken ne ara öne hata protokolün
önüne geçtik ben de anlamadım. Bilmediğim şehirlerde tanımadığım insanlara el
sallamak yaptığım rutinler arasındadır. Samsun halkını da gün boyunca bayağı selamladım. Samsun halkı
da yürüyüşümüze balkonlarından destek verdiler.
Yürüyüş boyunca arkasındaydım. Arkadan da görünen orijinal bıyıklar 🙆 |
Daha sonrasında biz kampımıza
döndük. Kampta bizim için hazırlıklar başlamıştı. Kamp ateşimiz kuruluyordu. Mangal
yakılmaya başlamıştı. En güzel kısmı neydi biliyor musunuz? Kimse hizmet
beklemiyordu. Herkes bir işin ucundan tutuyordu. Standartlarımız çok mu
yüksekti kesinlikle hayır. Belki başka bir ortam olsaydı herkes sızlanabilirdi ama
burada herkes halinden memnundu. Ve görevli arkadaşlarımız maaşlı çalışan
olsaydı bu şekilde bizimle ilgilenmezlerdi. Güzel yürekli insanlara buradan
tekrar selam olsun. Soğuktan güneş enerjileri işlevsel olmayınca bize "kuaföre gitmek ister misiniz, saçlarınızı yıkamak isterseniz yardımcı olalım." diye gelip soran ince düşünen insanlar tanıdık.
Çok güzel bir sucuk ekmek yedik. Tadı muhteşemdi. Doymadık tabiki
sıraya girip ikinci ekmeğimizi de yedik. Sedat abi torpilini unutmayacağım 😉 Çay, sohbet, müzik, kemençe, tulum, gitar, keman… Horon bile çektim. Gece uzundu,
eğlencemizi kelimeler anlatmakta yetersiz kalır. Sonrasında yavaş yavaş
odalarımıza dağılmaya başladık. Kamp alanında bir de kümes vardı. İlk defa
paçalı tavuk ve horozlar gördüm. İlk geldiğimiz gece de 4'ten itibaren öten
horoz bu gece hiç uyutmadı. Üç kere çıkıp kovaladığımı biliyorum. En sonuncusunda
bizim kapının önünde horoz oturmuştu tavuklarda etrafında şölen yapıyordu.
malum horoz |
Sabah erken uyanıp toplanma yerine gittim şoför abi
neredesiniz dedi. Saat anlaşmazlığı olmuş. Biraz fazla beklemiş. Baktım kahve
makinesi var kahve var. Ne duruyorsun helva yapsana mantığında sabah kahvemizi
yaptık içtik yetmedi bir de fala baktık 🙋
Bugün kahvaltımızı farklı bir mekanda
yaptık. Trabzon muhlaması/mıhlaması yedik çok güzeldi. Burada sunum yapıldı, mola
verdiğimizde bisiklet sürüp sahilde biraz yürüdük. Sağlık bakalığının
projesiyle biliyorsunuz illerde bisiklet dağıtıldı. Ancak bir çok ilde
torpillilerine dağıtıldı. Ama Samsun’da halka açık olarak kimlik karşılığı bu
bisikletleri kullanabiliyorsunuz. Tebrikler ve teşekkürler Samsun.
tadına doyamadığımız muhlama |
Daha sonrasında panele katıldık, madde bağımlılığı ile
ilgili sunum oldu. Gecikmeli olarak valimiz geldi ve konuşma yaptı. Feminist olunca
bazıları için güzel bir konuşma olmuştur ama benim beynimde zonkladı. "Türk Yıldızlarının başında bir kadın var biliyor musunuz?" diye bir cümle kurdu sayın valimiz. Tabi ki bir art niyet içermiyordu ve iyi bir
şey dedi aslında. Ama ataerkil toplum oluşumuzun etkisi ve bilinçaltımıza
kodlanmış şeylerden dolayı sanki kadınlar başarısız ama olağanüstü bir başarı
sağladığı düşünülüp takdir edilmesi gerekiyormuş gibi hissediyoruz. Başındaki kişi
erkek olsaydı bu vurgu yapılmayacaktı. Erkek pilot, erkek öğretmen gibi bir
ayrım yapmıyorsak ve vurgulamıyorsak, kadın pilot, kadın doktor diye de vurgulamamıza
gerek yok. Biz kadınlara çok iş düşüyor. Kadın öğretmen, kadın doktor algısı yerine Saniye öğretmen, doktor Işılay,
avukat Meltem algısını oturtmalıyız. Görünürde
sayımızın az olması bizi başarısız kılmaz!
Hava şartlarından dolayı bir gün önce iptal olan Türk Yıldzları
ve Solo Türk gösterileri bugün gerçekleşti. Göğsümüz kabararak büyük bir coşkuyla
izledik. Farklı illerde arkadaşlarınızla toplaşmak çok güzeldir. Beynimizi şaşırtmak
lazım bazen. Burak’la da birbirimizi
bulduk beraber izledik. Sonrasında ben kendi ekibime döndüm ve vapur gezisine
başladık. Vapurda yemek, müzik eğlence, güzel manzara…
kendilerine "meşhur masa" diyorlardı bu akşamki konukları bizdik. |
Bunlar yetmedi bir de kamp alanına gidip yine orada da ateşi yaktık eğlenceye devam ettik. Her kültürden müzik, dans. Son gecemizdi artık.
Çekildiğinden habersiz fotoğrafımın metaforu oldu balıkçı. |
Sabahında diğer günlerin aksine çok güzel bir hava vardı. Erken
uyanıp sahile gittim. Çok zorlasam denize girilebilirdi. Ama mahalle
baskısından yapamadım sadece ayaklarımı suya sokmakla yetindim. Çok güzel deniz
kabukları topladım. Şüheda bana eşlik etti sonrasında beraber sohbetler ettik
yol boyu. Yavaş yavaş millet uyanmaya başladı toparlanmaya başladık hep beraber
yine işin ucundan tutup kahvaltımızı yaptık. Ve vedalaşmalarımız başladı. Sonrasında
grup grup terminale geçtik. Alkışlarla oyunlarla birer birer birbirimizi yolladık.
Her zaman umudumu korurdum ne safsın diyenlere inat. Samsun buluşmasından
sonra umudum daha çok arttı. Selam olsun yüreği güzel olan ‘O’ insanlara. Yolumuz
tekrar tekrar kesişsin.
Bu organizasyonda yer almamı sağlayan Enes’e başta
teşekkürlerimi iletiyorum. Daha sonrasında Samsun’da tanıdığım güzel insanlara
bizi şımarttıkları için teşekkürler.
Tam olarak tabiki gezemedim benim için yaptığım teknik gezilerden biriydi. Gittiğim şehrin ara
sokaklarını, kültürlerini, insanlarını bilmek ve tanımak isterim. Genel çıkarımlara
varmaya çalışırım.
Samsun umarım yine yollarımız kesişir.
Eklemelere doyamadım. Herkesten her yerden biraz fotoğraf aşağıda devam ediyor.
bütün fotoğraflarımızı trolledi. |
güzel bir kapanış olsun 🙋 |
Teşekkürler Mehtap hanım
YanıtlaSilYine güzel bir paylaşım olmuş.
En kısa zamanda yeni maceralarınızı bekliyoruz ;)
Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için Batuhan Bey. beraber maceralarımız olur belki?
SilOkudukça kendim gitmedigim icin sevindigim bir ani olmuş neden mi ben gitseydim herkes bu guzel yazidan ve anlatimdan mahrum kalacaktı. Harika bir paylaşım. Devamini görmek dileğiyle...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum. Yazmak için daha istekli olacağım.
SilGüzel anlatım Mehtap tebrikler:-)
YanıtlaSilVakit ayırdığın ve beğendiğin için teşekkür ederim :)
Sil